ALP ER
TUNGA SAGUSU
a----Alp
Er Tunga/ öldi mü “di mü”ler redif
a----Isız
ajun/ kaldı mu “l” yarım uyak
a---Özlek
öçin/ aldı mu
b---Emdi
yürek/ yırtılur “
tılur/tülür” redif, “ –r” yarım kafiye
c---Ögreyüki
/mundağ ok “ok”
redif -dağ zengin kafiye
c----Atsa
ajun /uğrap ok
b----Tağlar
başı/ kertilür
“
tılur/tülür” redif, “ –r” yarım kafiye
d-----Begler
atın/ argurup “gurup” redif
d------Kagdu
anı/ turgurup “r” yarım uyak
d------Menğzi
yüzü/ sargarup
b------Körküm
ağnar/ türtülür “
tılur/tülür” redif, “ –r” yarım kafiye
e---Ulşıp
eren/ börleyü “leyü” redif
e----Yırtıp
yaka/ urlayu “r” yarım uyak
e----Sıkrıp
üni/ yurlayu
b-----Sıgtap
közi /örtülür “ tılur/tülür”
redif, “ –r” yarım kafiye
f--Könğlüm
için/
örtedi
“tedi” redif “ – r”yarım kafiye
f---Yitmiş
yaşığ /kartadı
f--Keçmiş
özüg /irtedi
b---Tün
kün keçüp/
irtelür
“ tılur/tülür” redif, “ –r” yarım kafiye
ŞİİRİN AHENK UNSURLARI:
Alp Er
Tunga Sagusu’nun Ölçü: 4+3 7’li hece ölçüsüyle yazılmıştır.(/) durakları
gösterir.
Alp Er
Tunga Sagusu’nun Uyak düzeni: aaab/cccb/dddb/eeeb/fffb… düz kafiye vardır.
Genelde yarım kafiye ve zengin kafiye kullanılmıştır.
Alp Er
Tunga Sagusu’nun Redileri: Yukarıda gösterilmiştir.
Alp Er
Tunga Sagusu’daki edebi sanatlar: “t,g,k” ünsüz seslerinin sık tekrarlanmasıyla
aliterasyon, “”a,u” ünlü seslerinin tekrarıyla asonans yapılmıştır.
Alp Er Tunga Sagusu’nun Biçim Özellikleri
Alp Er
Tunga Sagusu’nun nazım birimi: dörtlük
Alp Er
Tunga Sagusu’nun nazım birimi sayısı: 5 dörtlük
Alp Er
Tunga Sagusu’nun uyak şeması: aaab/cccb/dddb/eeeb/fffb (düz kafiye örgüsü)
Alp Er
Tunga Sagusu’nun teması: Ölümün ardından duyulan acı (ağıt)
Alp Er
Tunga Sagusu’nun nazım türü: Sagu(ağıt)
Alp Er
Tunga Sagusu’nun Söz Sanatları
“Felek
öcünü aldı mı?” felek’e insani özellik kazandırılarak teşhis
(kişileştirme) sanatı yapılmış.
“Şimdi
yürek yırtılır.” Mübalağa
“Felek
niyet edip ok atarsa” teşhis sanatı var. Feleğe insana özellikleri
verilmiş. Ok atmak insana özgü bir davranış.
“Safran
sürülmüş gibi” teşbih(benzetme) yüz rengi safrana benzetilmiş.
“Erkekler
kurt gibi uluyorlar” teşbih (benzetme)
“Kalbimin
içi yandı” mübalağa (abartma)
“Alp Er
Tunga öldü mü?” denilerek tecahül-i arif (bilip de bilmemezlikten gelme sanatı)
öldüğünü bildiği halde bunu soru yoluyla ifade ederek inanmak
istemediğini anlatıyor.
Metinde
kullanılan söz sanatları anlatımı güçlendirmek için kullanılmıştır. Eski Türk
Edebiyatında teşbih, teşhis ve mübalağa sanatları en çok kullanılan söz
sanatlarıdır.
Alp Er Tunga Sagusu’nun Tahlili
Şiir ve Zihniyet: İslamiyet önce var olan Sagu geleneği, İslamiyet’in kabulünden sonra da mersiye geleneği ve ağıt geleneği şeklinde günümüze kadar varlığını sürdürmüştür. Saguyuğ adı verilen ölüm törenlerinde çoğunlukla yiğitlerin arkasından onların iyiliklerini dile getiren ağıtlarıdır.
"Sagu"
da destanlaşmış bir yiğit olan Alp ErTunga'nın ölümü üzerine beylerin
üzüntüleri dile getiriliyor. Alp Er Tunga Saka Türklerinin başarısı için
çalışmış büyük bir devlet adamıdır. Bazı kaynaklarda İranlıların Afrasiyab
adını verdikleri kahraman ile Türk kahramanı Alp Er Tunga'nın aynı kişi olduğu
söylenir. Alp Er Tunga'nın savaşta haince tuzağa düşürülerek Çinliler
tarafından öldürülmesi üzerine söylenmiştir.
Şiirde Âhenk: "Sagu"da ahenk ses akışı söyleyiş ritim uyak (kafiye) ve rediflerle sağlanmıştır. Destan dönemi şiirinin geleneğine uygun olan yarım uyak kullanılmıştır.
Sagu 7'li
hece ölçüsünün 4 + 3 duraklarıyla yazılmıştır.
... öldi
mu a -di mü --> redif
... kaldı
mu a "-I" --> yarım kafiye
... aldı
mu a
...
irtelür b
Dörtlüklerin
sonunda geçen "yırtılur çertilür sürtilür... sözcüklerinde
"-r" sesleri birbiriyle yarım uyaklıdır "tilür"
sesleri ise dörtlüklerin sonunda redif oluşturmuştur. Şiir hem ölçü, hem kafiye
hem de kafiye düzeni ile ahenkli bir şiir haline getirilmiştir.
Reklamlar
Şiir Dili: Sagu eski Türkçeyle söylenmiş bir şiirdir. Açık, yalın ve ahenkli bir anlatım vardır. Bu dönemin dil özelliği olarak yabancı sözcüklere yer verilmemiştir. Dönemin yaşam koşulları ve doğayla iç içe olmanın sonucu genellikle benzetme ve kişileştirme gibi edebî sanatlara başvurulmuştur. Söz sanatları genellikle doğadan unsurlar kullanılarak yapılmıştır.
• Alp Er
Tunga'nın öldüğü bilindiği halde bilinmiyor gibi davranılması tecahül-i
arif feleğin öç alan biri olarak düşünülmesi teşhis erkeklerin ulumak
yönüyle kurtlara benzetilmesi ise benzetme sanatına örnektir.
•
"Felek bir kere niyet edip ok atsa dağların başı bile kertilir."
ifadesinde abartma sanatı vardır.
Şiirde Yapı: "Sagu"nun biçimsel özelliği şöyledir: Nazım birimi (birim değeri) dörtlüktür. Uyak düzeni aaab / cccb dddb... şeklindedir. Dörtlüklerle şiir yazma geleneği İslamiyet'in kabulünden sonra da halk edebiyatı şairleri tarafından sürdürülmüştür.
Şiirde Tema:Ölen kişilerin arkasından söylenen ve onların erdemlerini yiğitliklerini anlatan İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatının sözlü ürünlerinden olan saguda Alp Er Tunga'nın ölümünden duyulan üzüntü dile getirilmiştir. Bunun yanında Alp Er Tunga'nın kahramanlıkları,erdemleri, iyiliklerinden de söz edilmiştir.
Şiirde Gerçeklik ve Anlam: Şiirde ölüm gerçeği ve ölüm karşısında duyulan acı dile getirilmiştir.
Şiir ve Gelenek: Hayatın kaçınılmaz bir gerçeği olan ölüm edebî dönemlerde geleneksel olarak şiirlere konu olmuştur İslamiyet'in kabulünden önceki Türk edebiyatında ölüm temasını işleyen şiirlere sagu denmiştir. Bu gelenek sonraki dönemlerde de devam etmiştir. Ölen birinin ardından onun erdemlerini yiğitliğini güzel yanlarını anlatan şiirlere divan edebiyatında "mersiye" adı verilmiştir. Divan şiirinde mersiye yazma geleneği oldukça yaygındır. Aynı gelenek halk şiirinde de devam ettirilmiş ve ölüm temasını işleyen bu tür şiirlere "ağıt" adı verilmiştir. Ağıt yakma geleneği günümüzde de devam etmektedir.
Şiirin Yorumu: Tüm gerçeği yaşamın her alanında vardır. Sanatçılar eserlerinde bu temayı her zaman dile getireceklerdir. Tanzimat Dönemi sanatçılarından Abdülhak Hamit Tarhan'ın karısının ölümü üzerine yazdığı "Makber" adlı şiirin edebiyatımızda önemli bir yeri vardır.
Metin ve Şair: Alp Er Tunga Sagu'su sözlü edebiyat ürünüdür. Halk arasında söylenegelen bu şiirleri Kaşgarlı Mahmut "Divanü Lügati't-Türk" adlı eserinde bir araya getirmiştir.
Alp Er Tunga Sagusu’nun nazım türü hakkında bilgi
Sagu,
"Yuğ" adı verilen cenaze törenlerinde söylenen ölüm acısını ölen
kişinin erdemlerini dile getiren coşku ve heyecana bağlı şiirlerdir.
Nazım birimi dörtlüktür.
7’li hece ölçüsüyle yazılır.
Kopuz eşliğinde söylenir.
Uyak
düzeni genellikle aaab cccb şeklindedir.
Dili sade, yabacı etkilerden uzaktır.
Yuğ
törenleri: Eski Türklerde önemli bir kişi öldüğünde ceset bir çadıra
konur. ölen kişinin akrabaları kurbanlar keserek bu kurbanları çadırın önüne
koyar. Sonra hep birlikte atlara biner çadırın etrafında yedi defa dönerlerdi.
ölüyü gömmek için uğurlu bir gün beklenir ölü gömüldükten sonra benzer
törenler yapılarak kurbanlar kesilir mezarın etrafında yedi kez dönülürdü.
Gömülen kahramanların mezarı çevresine "balbal" denilen taşlar
dikilirdi. Türkler arasında yazı yaygınlaşınca böyle taşlar üzerine kitabeler
dikilmeye başlandı. "Köktürk Kitabeleri" bu işlevde dikilmiş yazılı
balballar(mezar taşları)dır. Kam, baksı, şam adı verilen ozanlar bu törenlerde
çeşitli şiirler söylerdi.
Yorumlar
Yorum Gönder